The Sound of Magic dizi konusu yorumu adlı yazıda dizinin konusuna, yorumlarına, oyuncu kadrosuna, yönetmenine ve bölüm sayısına ulaşabilirsiniz. Bilgitutuk.com…

Benim gibi Kore dizilerini yakından takip edenler bu yapımı hemen abluka altına alır. Bunun nedeni ise hiç kuşkusuz başrol oyuncusu Ji Chang- Wook. Kendisi yaptığı her proje ile gündeme gelmeyi başaran ve hem ülkesinde hem de dünya çapında çok sevilen bir aktör. Netflix gibi reyting avcısı bir platformun onun peşine düşmesi ise hiç şaşırtmadı. Projeye gelecek olursak; The sound of magic dizisi, Annarasumanara adlı webtoondan uyarlanma müzikal türü bir yapım. Yönetmen koltuğunda Kim Seong Yoon oturuyor ve dizi 6 bölümden oluşuyor,
The Sound of Magic Dizi Konusu
The Sound of Magic dizisi, hayallerini hayatın yüküne gömmüş insanların bir gün sihirle karşılaşmasını anlatıyor. Şehrin unutulmuş bir köşesinde kaybolmuş eski bir lunaparkla ilgili efsaneler türer. Söylentiye göre orada gerçek bir sihirbaz yaşamaktadır. Bu sihirbazın yaptığı sihirler gerçektir. Yoon A-Yi (Choi Sung-Eun), küçük yaşında büyümek zorunda kalmış genç bir kızdır. Bu masum kızın yolu sihirbaz Lee Eul (Ji Chang-Wook) ile kesişir. Bu karşılaşma hiç kuşkusuz kızın bu zamana kadar başına gelmiş en mucize olaydır. Hayata küçük kız kardeşi ile tutunmaya çalışırken bir taraftan da babasının alacaklıları ile uğraşmak zorunda kalır ve bir gün en zor anında Lee Eul onu kurtararak ona sihir öğretmeye başlar. Öğrettiği sihir değil genç kızın bu zamana kadar unuttuğu hayalleridir.
The Sound Of Magic Dizi Karakterleri

Ji Chang-Wook, ünlü oyuncu dizide Lee – Eul karakterine hayat vermektedir. Hem de ne hayat vermek ama… Dışa dönük, çocuk ruhlu bir karakteri kendisinden daha sevimli bir şekilde canlandıracak oyuncu ben tanımıyorum. Bütün bu enerji yüklü tavırlarının arasında gözelerindeki kederi tek kelimeyle hayranlıkla izledim. Karakterin hayata bakış açısı, sırtında taşıdığı acı dolu anıların içerisinde gülümseyişi yapıma çok şey katmış.

Choi Sung- Eun, dizinin en karamsar karakteri Yoon A- Yi’yi canlandırıyor. Dizinin ilk başlarında bu kıza ve kızın dramatik hayatına odaklanılıyor. Ta ki meşhur sihirbazımızla karşılaşıncaya kadar. Genç kız, çalıştığı marketten kazandığı parayı kaybeder ve bu kayıp para ona sihirli dünyanın kapılarını açar. O zamana kadar hayallerini unutan, tek umudu bir an önce büyüyüp para kazanmak olan bu kız kendini keşfetmeye başlar ve şu sözü hatırlar; Yapmak istediğim şeyleri de yapmak istemediğim şeyler kadar yapmalıyım.

Hwang In- Yeop, dizide bir lise öğrencisi Na Il Deung karakterine hayat veriyor. Hiç kuşkusuz bu dizinin üzümlü keki kendisidir. Başarılı bir babanın başarılı bir oğludur. Fakat sırf ailesinin izinden gidebilmek için seçtiği yol onu büyük bir karanlığın içine sokmaktadır. Derslerindeki başarı onu yiyip bitirirken sınıf arkadaşı Yoon An- Yi’ye olan aşkı sihirle tanışmasına neden olur ve zaman içerisinde kendini sorgulamaya başlar: Yaşadığım hayat benim mi yoksa başkasına mı ait?
Dizi Beklentiyi Karşıladı mı?
Benim cevabım fena değil olacaktır. The Sound of Magic dizisi hikaye ve güzel anlatım biçimi açısından etkili fakat çok arada kalmış bir yapım. Bir fantastik yapım izliyorsanız onun mantıklı bir sonuca varması gerekmez. O yapım zaten fantastiktir. Hayal gücünü sonuna kadar kullanmayı gerektirir. Fakat bu dizinin sonuna geldiğinizde sihrin gerçek mi yoksa hayal ürünü mü olduğunu sorguluyorsunuz. Uçuk Kore fantastik yapımları izlemiş biri olarak fazla mantıklı buldum. Beğendiğim yerler ise, müzikal tadının damakta kalması ve vermek istedikleri mesajdı. Gerçek sihir ,insanın yüzündeki bir gülümsemedir.