Army Of The Dead/ Ölüler Ordusu filminden öncesini anlatacak olan Army Of Thieves/ Hırsızlar Ordusu izleyicisiyle buluştu. İlk filmi çok fazla eleştirmiş biri olarak söyleyebilirim ki hevesim kursağımda kaldı. Ölüler ordusu filminde en sevmediğim karakterler biri olan çilingirin, başrolde olduğunu duyduğumda bana ekme çıktı dedim. Ben bu filmi yerden yere vururum diye heveslenirken işler beklediğim gibi gitmedi ve ilk filmin birçok hatasını düzeltmiş, saçma olmayan bir aksiyon filmi çıktı karşıma.

Gelelim Army of Thieves Diğer Adıyla Hırsızlar Ordusu Filminin Konusuna
Sebastian; Almanya’nın Berlin şehrinde bir bankada çalışan ve ne işine nede bulunduğu hayata kendini ait hissetmeyen bir adam. Tek tutkusu kilitli olan kasaları hassas kulaklarını kullanarak açmak. Army Of Thieves Filmi bu garip adamın ev ile iş arasındaki sıradan hayatıyla başlıyor. Kendisi ayrıca izlenme sayıları 1’e dahi ulaşamamış bir youtuber. Bir gün kanalında son yüklediği videonun altına gelen bir yorumla hayatı değişmeye başlar. Bir yarışmaya katılması isteniyordur. Yarışmacılardan; en kısa sürede önlerinde duran kasaları açmaları istenir ve Sebastian birinci olarak tamamlar yarışmayı.
Ardından dünya çapında aranan mücevher hırsızı Gwendoline; kendisine gelerek banka soyan çetelerine çilingirci olmasını teklif eder. Daha farklı bir hayat için ekibe katılan Sebastian; duydukları karşısında şok olacaktır çünkü, Avrupa’nın üç yerinde ( Fransa. Çek Cumhuriyeti ve İsviçre) bulunan, açılması neredeyse imkansız kasaları soymaktır çetenin son hedefi.
5 kişilik bu grup ; gruplarına kafayı takmış İnterpol polisini atlatarak, hedeflerini kolaydan zora doğru tamamlamak niyetindedir. Fakat bu zannettikleri kadar kolay olmayacaktır çünkü ekip; yeni üyesiyle beraber çatırdamaya, fikir ayrılıkları ve kıskançlıkla mücadeleye girişecektir.

Army Of Thieves Filmi Konusu İtibariyle Beklentiyi Karşıladı mı?
Ben bu Army Of Thieves filmine, kötü referans iyi iş demek istiyorum. Ölüler ordusu gibi olmamış bir filmin öncesini anlatmak kolay değildir. Bu olmamışlığı oldurmak ise oldukça zordur. Film kendi kalitesini korumakla kalmamış neredeyse ilk filmin tüm hatalarını affettirecekti.
Filmin kendi içerisinde bir ahengi var kesinlikle . İlk bölümün kalabalık ve kategorize edilmiş abartılı ekibini, bu filmde daha dengeli ve az görüyoruz.
Dikkat Spoiler !!!
Army Of Thieves Filmi, üç ana bölümden oluşuyor. Giriş bölümünde sebastianın ekibe katılmadan önceki daralmış hayatına değiniyorlar. Orta bölümde ise; git gide aksiyonun dozunu arttıran sahneler izliyorsunuz. Bu sahnelerde ilk olarak kolay olan kredi kooperatifindeki kasanın soyulması, ardından daha zor olan bankadaki kasanın, en son olarak da İsviçre’de bulunan kumarhanedeki kasanın soyulması yer alıyor. Sonuç bölümünde ise; işlerin aksiyon dozunu, peşlerinde olan İnterpol polis ve ekibin dağılan üyeleriyle arttırıyorlar.
Sebastian abartılı bir tip olsa da bu filmde çok fazla gözüme çarpmadı. Her kasanın anahtarının hikayelerinde saklı olması da güzel ayrıntılardı. Sonuç bölümünde; ekipte bulunan ikinci adamı kötü gösterme çabalarına ve sonda yapılan yüzleşmeye anlam veremedim. Bence gereksiz sahnelerdi.
Filmin ilk sahnelerinde, Las Vegasta gerçekleşen zombi istilası ile ilgili haberlerin çıkması ve Sebastian’ın rüyalarında, bir kasanın içerisinde zombilerle boğuşurken kendini görmesi hoşuma gitti. Çünkü o sahneler yaşanmış sahnelerdi yada yaşanacak. Hırsızlar ordusunun son sahnesi ölüler ordusunun ilk sahnesiyle sona eriyor. Sebastian’a o kumarhanedeki açılması neredeyse imkansız kasayı açma fırsatı sunduklarında.

Army of Thieves filminin sonunda Sebastian; Amerikaya kaçmak için gerekli olan sahte kimliğini eline aldığında, orada adının Ludwıg Dieter yazdığını görür ve ölüler ordusu filmde o ismiyle tanınır. Kısacası film, basit bir banka memuru Sebastian’ın, Ludwig Dieter olma hikayesini anlatıyor.